DİŞ FIRÇALARININ PLAK UZAKLAŞTIRMA ETKİLERİ KLİNİK YÖNTEMLERLE DEVAMLI OLARAK ARAŞTIRILMAKTADIR.
BU ÇALIŞMALARIN SONUÇLARINA GÖRE DİŞ FIRÇALARI DA DEVAMLI OLARAK MODİFİYE EDİLMEKTEDİR.
Prof. Dr. Özen Tuncer
Mikrobiyal dental plak (bakteri plağı,plak) uzaklaştırılması ve birikiminin önlenmesi dişhekimliği pratiğinin anahtar girişimlerinden birisidir. Diş eti iltihabı (gingivitis) olan olgularda, plak uzaklaştırılmasıgingivitisin ortadan kalkması sonucu doğurur. Plak uzaklaştırılması (ağız bakımı) ihmal edildiğinde ve gingivitis tedavisi için en etkin yoldur. Plak uzaklaştırmanın en etkili yolu mekanik yoldur. Bu da diş fırçası ve diğer yardımcı araçlar( dişipi, dişarası fırçası) tarafından yapılmaktadır. Diş macunlarının ve ağız gargaralarının içindeki plak ve diştaşı oluşumunu önleyici kimyasal maddeler; ancak mekanik plak uzaklaştırmasına yardımcı olarak görülmelidir. Diğer taraftan bu tür kimyasal maddeler giderek gelişmektedir. Plak uzaklaştırması (ağız hijyeni uygulaması) her hastanın kendi sorumluluğundadır; hekim bu uygulamaları öğretmek ve kontrol etmekle görevlidir. Her dişhekimliği uygulamasında hekim plak uzaklaştırma girişimlerini de göstermeli ve uygulamalıdır. Sonuç olarak plak uzaklaştırma; hasta dişleri için tedavi edici, sağlıklı dişetleri içinde koruyucu girişimlerdir. Ayrıca, diş çürüğünün ana etkeninin de plak olduğu bilinmektedir.
İlk dişfırçası 1600 yıllarında Çin’de ortaya çıkmış ve ilk kez 1857’de ABD’de patent almıştır. O zamandan bu yana diş fırçalarında çok büyük değişiklikler olmamıştır. Diş fırçalarındaki değişiklikler genellikle, boyutlarda, şekilde, kılların dizilişinde ve kılların sertliğinde olmaktadır.
Amerikan Dişhekimleri Birliği(ADA) kabul edilebilir diş fırçasının boyutlarını şöyle belirlemiştir: Fırça yüzeyi; 25.4-31.8 mm genişliğinde, 2-4 sıra kıl demetli ve her sırada 5-12 demet olmalıdır.
Bir diş fırçası dişlerin hepsine ve her yüzeye ulaşabilir ve temizleyebilir olmalıdır. Diş fırçasını tipi; kişisel bir tercihtir. Bazı dişfırçası üreticileri; diş fırçalarında yaptıkları ufak değişikliklerle (fırça başı şekli, kılların duruş şekli vs.) kendi fırçalarının diğerlerinden daha iyi olduğunu iddia etmektedirler. Buna rağmen, belli tip bir fırçanın diğerlerine klinik olarak üstün olduğu gösterilmemiştir. Bir fırçanın hasta tarafından kolayca kullanılması ve iyi temizliyor duygusu vermesi, tercih edilmesi için en önemli faktörlerdendir.
Fırçanın etkinliği veya dişetinde yaralama yapması büyük ölçüde kişi tarafından kullanımı ile ilgilidir. Diş fırçalarında iki tür kıl kullanılmaktadır. Domuz kılı ve genellikle naylondan yapılan sunni kıllar. Her iki rür de plağı uzaklaştırmaktadır. Ancak; materyal homojenliği, kıl ölçülerinin aynı olması, elastikiyeti,kırılmaya dayanıklılık yönlerinden naylon kıllar açıkça daha üstündür. Doğal kıllar ortalarındaki kanal nedeniyle kontaminasyona,kırılmaya müsaittirler ve elastikiyetlerini kolay kaybederler. Günümüzde doğal kıllar fırçalar yok denecek kadar azalmıştır. Doğal kıllı fırçadan naylon kıllı fırçaya geçen kişiler, dişeti zedelenmesi yönünden uyarılmalıdır. Çok kıl demetli diş fırçaları daha fazla kıl ihtiva ederler ve az kıl kapsayan dişfırçalarından daha etkili temizlerler.Uçları yuvarlatılmış kıllar, düz kesimli kıllara göre göre dişetinde daha az zedelenme yaparlar.
“ En uygun kıl sertliği” konusu daha tam cevaplanmamıştır. Kıl sertliği; kalın çapı ve uzunluğu ile orantılıdır. Diş fırçalarında genellikle kullanılan kılların çapı; yumuşak kıllar için 0.2 mm civarında, orta sertlikteki kıllar için 0.3 mm civarında ve sert kıllar için 0.4 mm civarındadır. Yumuşak kıllı dişfırçaları için Bass( 1948) tarafından yapılan tanımlama genellikle kabul görmüştür. Bass; düz saplı, 0.2 mm çaplı ve 10.3 mm uzunluğunda naylon kıllı, kıl uçları yuvarlatımış, üç sıra kıl demetli, her sırada eşit aralıklarla dizilmiş 6 kıl demeti olan ve her demette 80-86 kıl olan bir fırça önermektedir. Çocuklar için bu fırça ,daha küçük başlı,daha ince kıl çaplı (0.1 mm) ve daha kısa kıllı (8.7 mm) olmalıdır.
Sert ve yumuşak kıllı fırçaların faydaları konusundaki düşünceler farklı şartlarda yapılmış çalışmalara dayanmaktadır. Bu çalışmalar genellikle; zor sonuç çıkarılabilen ve birbirleriyle çelişen çalışmalardır. Yumuşak kıllar daha esnektir; diş-dişeti birleşimini, dişeti oluğunu daha iyi temizler ve dişarası bölgelere daha iyi girer.Sert kılların kullanımında ise daha fazla dişeti çekilmeleri ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan bu konuda; diş fırçasının kullanım şekli ve macunun aşındırıcı özelliği, kıl sertliğinden daha önemlidir. (ADA Raporu,1970) Yine aynı şekilde;kıl sertliğinin mine aşamasındaki etkisinin de ön planda olmadığı bildirilmektedir. Çok sert dişfırçalama; dişeti çekilmesi,kolelerde kama şeklindeki defektler, dişetinde ağrılı ülserler sonucunu doğurabilir. Plak uzaklaştırma etkinliği, fırça kılları yıprandığında giderek azalır. Bu nedenlerle diş fırçasının düzenli değiştirilmesi gerekir. Genellikle 3 ayda bir fırça değiştirilmelidir. Bu süre kişiden kişiye değişebilir. Örnek olarak şu söylenebilir; eğer bütün kıllar 1 hafta sonra düzleşmişse,fırçalama çok sert ve kaba demektir. Kıllar 6 ay sonra hala düzse; ya çok baskısız fırçalanıyor ya da her gün fırçalanmıyor demektir. Kişiler genellikle fırçayı kullanabildikleri kadar uzun kullanma eğilimindedirler Bu nedenle fırçanın değiştirileceğini zamanı gösteren bir gösterge (Örn: Zamanla rengi kaybolan mavi kıl demeti gibi) faydalıdır.
Fırça sapının özellikleri kişisel bir konudur. Fırça sapı ele oturmalıdır, düz veya açılı olabilir. Düz saplar daha yaygındır. Fırça sapı ile başı arasında belli bir açı olan fırçaların azı dişlerinin lingual yüzlerine daha kolayulaştıkları üreticiler tarafından bildirilmektedir. Bu konunun geçerliliği klinik olarak saptanmamıştır. Birçok hasta için; kısa aşlı, düz dizimli, yuvarlatılmış kıllı, yumuşak ve orta serlikte kıllı, üç veya dört sıralı demetli fırçalar tavsiye edilmektedir. Eğer bir hasta belli bir fırçanın şeklinin faydalı olduğunu düşünüyorsa ve zevkle kullanıyorsa,o fırçanın kullanımı desteklenmelidir. Burada; böyle bir fırçanın bahsedilen genel prensiplere uygun olmasına ve plaklar boyandığında hasta tarfından uzaklaştırılabildiğine dikkat edilmelidir. Diş fırçalarının plak uzaklaştırma etkileri klinik yöntemlerle devamlı olarak modifiye edilmektedirler. Piyasa payı yüksek bir ürün olan diş fırçaları üzerindeki çalışmaların sonuçlarını takip etmek, doğru değerlendirmek ve hastanın eğilimleri ile birleştirerek diş fırçası önermek hekimin görevidir. www.ido.org.tr sitesinden alınmıştır.